8 Haziran 2014 Pazar

ASTROLOJİ... BU HAFTA SİZE NE GETİRECEK?

Merkür’ün geri gittiği bu hafta düşüncelerimizi, planlarımızı gözden geçirmek için uygun koşullar sunuyor.
Bizi duygusal açıdan bekleten, meşgul eden koşulları anlayabilmek için iç dünyamıza, duygularımıza daha fazla başvurmalıyız. İlişkilerimizi geliştirmek ve güzellik yaratabilmek için pek çok fırsat bulabiliriz. Bu dönemde sanatsal işler, beraberliklerimizi pekiştirecek olanaklar var. Ancak aşkta ve ilişkilerimizde bizi sınırlayan gerçekleri de görmek durumundayız. 13 Haziran’da gerçekleşecek dolunay düşünce ve inançlar boyutunda gözden geçirilip paylaşılacak çok şey olduğunu anlatıyor. Yolculuklar, eğitici uğraşlar, ufkumuzu genişletecek konular içinde olabiliriz. Ancak hafta sonuna doğru fiziksel açıdan riskli işlerden ya da ilişkilerimizde tansiyonu yükseltebilecek hareketlerden uzak duralım.
Ay takvimi
Hangi gün nelere önem verelim?
l 8 Haziran Pazar Eğer biraz gayret eder ve gereksiz tartışmalara girmezsek, beraberliklerimizi
çok daha iyi hale getirebiliriz.
l 9 Haziran Pazartesi Özellikle sabah saatlerinde daha dengeli ve sabırlı olmalıyız. Gün içinde duygusal konular yoğunlaşıyor.
l 10 Haziran Salı Daha fazla sevgi, güven ve huzur arıyoruz ama bunu bulmak için bilinçli bir çaba göstermeliyiz.
l 11 Haziran Çarşamba Boşlukta kalan Ay bazı şanssızlıklara, sıkışmalara yol açabilir. İç dünyamıza dönelim.
l 12 Haziran Perşembe Düşünce ve inançlarımızı daha fazla paylaşmak isteyeceğimiz dışa dönük koşullar var. Daha coşkuluyuz.
l 13 Haziran Cuma Bugün gerçekleşecek dolunay bizi daha dışa dönük
ve neşeli kılıyor. Abartılara da açık durumdayız.
l 14 Haziran Cumartesi Daha gerçekçi ve planlı olmak gerekebilir. Beklentilerimizi gözden geçirmeliyiz.

7 Haziran 2014 Cumartesi

Konuşma maceraları

Konuşmaya başlamaları, ilk kelimelerinin ağzından dökülmesi nasıl heyecanlandırır bizi... “Ne zaman konuşacak?”, “Önce anne dedi, yok yok baba dedi, hayır babaanne dedi” gibi sürüp giden tatlı tartışmalar ve heyecan... 

Konuşmaya başladıktan sonra da kurulan cümleler, güldüren boyundan büyük laflar... Çocuğun konuşma serüveni anne-baba için çok önemli kuşkusuz. Taa ki büyüyüp dil pabuç kadar olana dek. O zaman da “Evladım biraz sus!” demek var da, kıyamıyor insan. Gelin şimdi bu serüvene göz atalım birlikte. 

12-18 ay:

 -Söylediği anlamlı sözcüklerde artış görülür. 
- Söyleyebildiğinden daha fazla sözcük anlar. 
- Biriyle konuşuyormuş gibi tonlamada iniş-çıkış yaparak, yüksek sesle, anlaşılmaz ifadelerle durmadan konuşur. 
- El-kol hareketleri ile birlikte söylenen basit sözleri anlar (“bana bak”, “ver” gibi). 
 Yetişkinlerin söylediklerini taklit eder. 
- Sık kullanılan günlük nesnelerden istenileni verir. 

18-24 ay: 


- 50 sözcüğü anlar. 
- Bedeninde en az üç yeri gösterir. 
- Şarkı söylemeye çalışır. 24-30 ay: 
- “Bir” sayı kavramını anlar. 
- Sık kullanılan nesnelerin işlevlerini gösterir. 
- “Ellerini nasıl yıkarsın?”gibi, bir işin nasıl yapıldığını işaretlerle gösterir. 
- İçinde/üstünde kavramlarını algılar. 
- Kendisiyle konuşulduğunda dikkatle dinler. 
- İki ya da daha çok sözcüğü bir araya getirip cümle kurar. 
- Çevresindekilerin isimlerini söyler. 
- Kendinden söz ederken ismini kullanır. 
- İstenildiğinde bilinen/ tanıdık nesneleri isimlendirir ve verir.

(30.03.2013 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )

2 Haziran 2014 Pazartesi

Cape Town

Biz yazda, o sonbaharda
Cape Town


Cape Town tüm duyguları kışkırtan bir şehir. Sıcak yaz mevsiminden sonra bugünlerde okyanustan esen ferahlatıcı sonbahar rüzgarları, doğa harikası Masa Dağı, parlak ışıklar saçan gökdelenler, limandaki lüks oteller, her çeşit deniz ürününü ucuz ve kaliteli sunan restoranlar, sanat galerileri... 2014 “Tasarım Başkenti” etkinlikleriyle renklenen caddeler, meydanlar, 2010 Futbol Dünya Kupası’ndan kalan yeni spor tesisleri... Yoksulların yaşadığı teneke mahallelere bile son yıllarda temel altyapı hizmetleri sunuluyor. Kentin yakın çevresinde kaya tırmanışından, kafesle büyük beyaz köpekbalığı dalışına, yaban hayatı gözlemi safarisine kadar her türlü macera etkinliğine fırsat veren birbirinden güzel kasabalar sıralanmış. Uçak biletlerindeki sezon dışı indirimlerden faydalanıp şehri ve çevresini keşfedebilirsiniz.

Irk ayrımcılığı politikalarının geçmişine doğru uzanın önce. District Six, bir zamanlar farklı etnik gruplardan eski köleler, zanaatkarlar, tüccarlar, işçiler ve göçmenlerin bir arada yaşadığı semtti. 1960’larda ırkçı hükümet semti zorla boşalttı. Irkları birbirinden ayıracak yerleşimler kurdu. 30 yıl sonra restore edilmiş kilisede açılan District Six Museum (districtsix.co.za, giriş 1,5 TL) bir zamanlar rejime karşı mücadelenin örgütlendiği yerdi. Sergilenen fotoğraf ve objeler o günlerin dünyasını yansıtıyor. Müzenin hediyelik eşya mağazasın işleten Noor Ebrahim, bu günlerin tanığı. Bu konuda bir de kitap yazmış. Ziyaretçilere düğünden cenazeye günlük hayatı anlatıyor. Müze semtte rehberli yürüyüş turları da düzenliyor. 

Bahçeden ötesi
Masa Dağı’nın doğu yamaçlarındaki 5 bin hektarlık Kirstenbosch Botanik Bahçesi 1913’te ülkenin nadide bitkilerini korumak için oluşturuldu. 7 bin tür bitkinin bulunduğu alanda piknik yapabilirsiniz. Ormanlarında 125 çeşit kuş, sürüngen, memeli yaşıyor. Aromatik Bitkiler Bahçesi’ni mutlaka görün. Sanat galerisinde sergiler, konserler düzenleniyor (Rsanbi.org; giriş 8 TL).
Masa Dağı bu şehrin Eyfel Kulesi. Bin metrelik granit ve kumtaşından oluşan bu anıtsal dağa teleferikle çıkıp günbatımını izleyin. Dümdüz zirvesindeki patikalardan yürüyüp düzenlenmiş bahçelerde yerel bitkilerini, endemik hayvanlarını ve doyumsuz panoramik okyanus manzarasını seyredin (tablemountain.net; 40 TL).

Her tür restoran, eğlence var Cape Town’da. Türk restoranı dahil. Pazartesi hariç her akşam Marco’s Africa Place sahnesini yerli müzik gruplarına açıyor. Müşterisi kent halkı. Dansçılar sahnede, dinleyiciler masaların üstünde dans ediyor. Mönü Afrika ve Cape Malay mutfağından seçilmiş: Izgara av etleri tabağı, öküz dili, tavuk ciğeri. Mama’nın brandy’li tatlısını mutlaka deneyin. Bira dahil ortalama 60 TL (marcosafricanplace.co.za).

Her tür restoran, eğlence var Cape Town’da. Türk restoranı dahil. Pazartesi hariç her akşam Marco’s Africa Place sahnesini yerli müzik gruplarına açıyor. Müşterisi kent halkı. Dansçılar sahnede, dinleyiciler masaların üstünde dans ediyor. Mönü Afrika ve Cape Malay mutfağından seçilmiş: Izgara av etleri tabağı, öküz dili, tavuk ciğeri. Mama’nın brandy’li tatlısını mutlaka deneyin. Bira dahil ortalama 60 TL (marcosafricanplace.co.za).
Atlantik’te gece
Camps Koyu’nun sahilindeki Cafe Caprice’te gençlerden oluşan kalabalığa katılın (cafecaprice.co.za). Daha lüks bir mekan arıyorsanız, birkaç dakika daha yürüyüp üst kattaki St. Yves’e uğrayın. Geç saatte dans pisti hareketleniyor, çevresinde kıtanın en güzel yüzlerini görüyorsunuz. Terası okyanus manzaralı. Aman dikkat, gece ateş basıp kendisini okyanusa atanların peşine takılmayın, nadir de olsa gece köpekbalıkları kıyıya gelebiliyor.
Devekuşu burger
Güne Woodstock semtindeki Viktorya çağından kalma bir değirmene kurulan Old Biscuit Mill’de kahvaltıyla başlayın. Kahvaltı mönüsünde tüm dünya mutfağından lezzetler bulacaksınız: Fransız açmaları, Yunan falafeli, Asya noodle’ları, İspanyol paellası, Flaman börekleri... Şarap tadımı bölümüne uğramadan, devekuşu burgerini (12 TL) tatmadan çıkmayın. Yakınında giysi ve el ürünleri satan tezgahlar var. Brunch 20-40 TL. 
Eski, yeni hazineler
Arnavut kaldırımı zeminiyle Greenmarket Square, Afrika’nın en eski meydanlarından biri. Tezgahların iç içe geçtiği pazar yerinde uygun fiyatlara elişi ürünler, mücevherler, Afrika maskları, kemikten objeler satılıyor. Pazarlık neredeyse zorunlu (Shortmarket and Burg caddeleri) Buradan Long Street’e geçin. Genç tasarımcıların butikleri, balkonlardaki işlemeli demir korkuluklar New Orleans’ı çağrıştırıyor. Semtin dikkat çeken mağazalarından Fashion Collage Deli’yi kuran sanatçı New York Fashion Institute of Tehnology diplomalı, Swaziland doğumlu Thulare Monareng. Mağazada tasarımlar şarkuteri buzdolabı, Coca-Cola kasaları ve metal market arabalarında sergileniyor (Long Street No: 3). Güney Afrika edebiyatının en iyi örnekleriyle birlikte harita ve posterleri Clarke’s Bookshop’ta bulacaksınız  (clarkesbooks.co.za). The African Music Store’un raflarında kıtanın her bölgesinden müthiş müzik örneklerinin yanı sıra kullanılmış tellerden, bira kapaklarından, plastiklerden yapılmış çalışan radyolar yer alıyor.

Şarap yudumlayın
Yaz boyunca güneşle kucaklaşan bağlarla çevrili, Avrupa şarap köylerini andıran kasabaları ve şaraphaneleri gezmeden Cape Town’ı görmüş sayılmazsınız. Groot Constantia, ülkenin en eski şaraphanelerinden biri. 1685’te kurulmuş. Merkezden karayoluyla 30 dakika uzaklıkta, meşhur şarap yolu Constantia’da. Zarif şatosuna meşe ağaçlarının sıralandığı bir yoldan ulaşılıyor. Konuklar dostça bir atmosferde ağırlanıp, geniş şarap koleksiyonundan ürünler tattırılıyor.

Suşi bağımlılığı
Sahildeki V&A Waterfront, dünyanın her köşesinde örneklerini gördüğünüz dev AVM’lerden. Temiz, güzel, fakat pahalı. Buraya gitmek için tek neden Sevruga. Taze balık, füzyon salataların yanı sıra restoranın kavında Güney Afrika şaraplarından geniş bir seçki bulmak mümkün. Denize bakan bir masaya oturun, günün denizden çıkan lezzetlerini tatmak için suşi siparişi verin. Her zaman çevredekilerin yarı fiyatına suşiler, 26 parçalık tabak 30TL 
Kokteyl ve müzik
Asoka modern, sakin bir bar. Güzel müzikler çalıyor, hindistan cevizli klasik mai tai’den (10 TL), çarkıfelekli Porn Star Martini’ye (11 TL) tüm kokteyleri harika. Restore edilmiş Viktorya çağı mimarisindeki bir binada, feng shui usulü dekore edilmiş salonunda farklı etnik gruplarından 20-30 yaş arasındaki gençleri ağırlıyor. Bazı akşamlar müzik, dans açısından Fiction DJ Bar & Lounge daha cazip oluyor (fictionbar.com), diğer seçenek Long Street’teki Zula Sound Bar.

Güneye doğru
Denizcilerin korkulu rüyası, meşhur Ümit Burnu’nu görmeden gitmek olur mu? Otomobil kiralayın ve güneye doğru yola düşün. Dağlarda yola atlayan babun maymunlarına dikkat edin. Simon’s Town’da kahvaltı molası verin. Boulders Beach’te koşuşturan Afrika penguenlerinin türleri tehlike altında, sonra iki okyanusun buluştuğu söylenen Ümit Burnu’na kırın direksiyonu. Kıtanın coğrafi anlamda güney ucu, Hint ve Atlantik okyanuslarının buluşma noktası yaklaşık 150 kilometre doğudaki Cape Agulhas. Burna varınca ahşap merdivenlerden sahile, Diaz Kumsalı’na inin, ilginç mağarayı görün. Dönüşte rotanızı değiştirin. 114 virajlı Chapman’s Peak Drive’da hayatınız boyunca unutamayacağınız güzellikte bir manzaranın içinden geçin.
Nasıl gidilirHaziranın son haftasında İstanbul’dan Johannesburg aktarmalı uçuşlar THY’de gidiş-dönüş 2808 TL’den başlıyor. Emirates, Katar havayollarının bir aktarmalı ortak uçuşunda ise en ucuz gidiş dönüş bilet 2928 TL.